1980-1990 Dönemi














































Türkiye'de 12 Eylül askerî müdahalesinin toplumsal ve siyasî hayata etkisi, başlangıçta öngörü-lebildiğinden fazla oldu. 1980 öncesinin terör ortamı, halkın büyük çoğunluğunu bir askerî müdahaleyi bekler hale getirmişti. Nitekim, parlamento ve hükümetin feshi, siyasî partilerin kapatılması, yaygın tutuklamalar, ciddî bir tepki görmedi. 1960 sonrasının bütün kurumları, 1980 öncesi bunalımdan şu veya bu ölçüde sorumlu tutularak dışlandı. 12 Ey-lül'ün yaptığı yeni anayasa, öncelikle devleti güçlendirmeyi amaçladı. Ne var ki, TBMM, siyasî partiler, üniversite, yüksek yargı organları, işçi örgütleri, basın 12 Eylül'den yaralanmış olarak çıkacaktı.

Millî Güvenlik Konseyi yaptığı düzenlemelerle daha sonraki siyasî gelişmeleri de büyük ölçüde etkiledi. 12 Eylül yönetimi siyasî partileri kapatmış, eski siyasetçilere yasaklar koymuş, vetolar yoluyla bazı yeni partilerin kuruluşunu engellemiş ve böylece 1983 seçimlerinde ortaya çıkan parlamentoyu büyük ölçüde belirlemişti. Ayrıca Millî GüvenlikKonseyi başkanı Kenan Evren, cumhurbaşkanı sıfatıyla yürütmenin başında kalıyordu.

6 eylül 1987'de yapılan halkoylaması sonucu eski siyasetçiler üzerindeki yasakların kalkmasıyla siyasî hayat bir ölçüde normale döndü. Ancak, 1982 Anayasasından kaynaklanan sıkıntılar, siyasî partilerin anayasa değişikliğine taraftar olmasına rağmen giderilemedi.

Türkiye 1980 sonrasında da, başlardaki bazı sıkıntılara rağmen Batı ile ilişkilerin ağırlıkta olduğu geleneksel dış siyasetini sürdürdü. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Ortaasya Türk cumhuriyetlerinin bağımsız devletler olarak ortaya çıkması, Türkiye'nin dış siyasetine yeni boyutlar kazandırdı. Bu arada Türkiye, 1987 yılında, tam üyelik için AT'ye başvurdu.

24 Ocak Kararları ile başlayan iktisadî liberalleşme, 1980 sonrasının bütün iktidarları tarafından benimsendi. Türkiye, özellikle ilk Özal hükümetinin kambiyo rejiminde yaptığı düzenlemelerle piyasa ekonomisine geçiş doğrultusunda önemli adımlar attı. T.L.Konseyi başkanı Kenan Evren, cumhurbaşkanı sıfatıyla yürütmenin başında kalıyordu.
6 eylül 1987'de yapılan halkoylaması sonucu eski siyasetçiler üzerindeki yasakların kalkmasıyla siyasî hayat bir ölçüde normale döndü. Ancak, 1982 Anayasasından kaynaklanan sıkıntılar, siyasî partilerin anayasa değişikliğine taraftar olmasına rağmen giderilemedi,

Türkiye 1980 sonrasında da, başlardaki bazı sıkıntılara rağmen Batı ile ilişkilerin ağırlıkta olduğu geleneksel dış siyasetini sürdürdü. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Ortaasya Türk cumhuriyetlerinin bağımsız devletler olarak ortaya çıkması, Türkiye'nin dış siyasetine yeni boyutlar kazandırdı. Bu arada Türkiye, 1987 yılında, tam üyelik için AT'ye başvurdu.
24 Ocak Kararları ile başlayan iktisadî liberalleşme, 1980 sonrasının bütün iktidarları tarafından benimsendi. 

24 Ocak Kararları

1980 sonrası Türkiye ekonomisine damgasını vuran 24 Ocak Kararlan ile ithalatın serbestleştirilmesi; TL’nin aşırı değerlendirilmesine son veren gerçekçi kur uygulamasına geçilmesi; ihracatın, yabancı sermayenin özendirilmesi; ihracata sigorta ve finansman ile kurumsal destek sağlanması; kademeli olarak sübvansiyonların azaltılması ve fiyat denetimlerinin kaldırılması öngörülür. 24 Ocak kararlan kısaca hemen bütün Cumhuriyet tarihi boyunca uygulanan korumacı-müdahaleci iktisat politikalarının terk edilmesi ve daha liberal bir yapının kurulması yönünde atılmış adımlardır.

24 Ocak Kararları nı izleyen aylarda yeni ekonomik kararlar alınır. 1 Temmuz 1980’de faiz hadleri serbest bırakılır. 1 Mayıs 1981’de döviz kurunun her gün Merkez Bankasınca açıklandığı günlük kur sistemine geçilir. 12 Eylül 1980’den kısa bir süre sonra ekonomi masaya yatırılır. 2 Kasım 1981’de İzmir’de İkinci Türkiye iktisat Kongresi toplanır. 1982’de Türkiye banker kriziyle sarsılır.

Türk Siyasal Hayatı, II. Meşrutiyet’ten 2000’li Yıllara Türkiye’de Ekonomi Politiğin Evrimi. Murat KORALTÜRK, A.Ü.A.Ö.F.

Türkiye, özellikle ilk Özal hükümetinin kambiyo rejiminde yaptığı düzenlemelerle piyasa ekonomisine geçiş doğrultusunda önemli adımlar attı. T.L. 






80'li Yıllarda Sanat

1 yorum: