Çinhindi (Vietnam Savaşı)

Fransa'nın Çinhindi (Vietnam)Savaşı (1953-54)

1954 baharında «Vietnam köylüleri» nin zaferiyle sonuçlanan Dien Bien Fu savaşı, Batı dünyasının kendine güvenini sarsıyor ve Çinhindi haritasını yeniden çiziyordu.
1953 sonbaharına gelindiğinde, Çihindi'ndeki savaş, yedi yıldır sür­mekteydi. Yenilerek çekilen Japon­ların yerini Fransız sömürgecileri almıştı. Bu sömürgecilere karşı çe­tin bir savaş vermekte olan Viet Minh'in (Vietnam Bağımsızlığı/Birliği) siyasî önderi, 1920'lerde Paris'­te devrimin anlamını öğrenmiş olan, 63 yaşındaki Ho Şi Minh'di; askerî önderi ise, 43 yaşındaki eski tarih öğretmeni General Vo Nguyen Giap'dı. Giap, Japonlara karşı gerilla savaşını yönetmiş bir komutandı; Fransız zindanlarında kalmış, kızkardeşi Fransızlar tarafından öldü­rülmüş, müebbet hapse mahkûm edilen karısı da bir Fransız ceza­evinde hayata gözlerini yummuştu. Savaş, o güne kadar 11 000 Fransızın, 12 000'de yabancı lejyonerin ha­yatına mal olmuştu.

Çinhindi kuv­vetlerinden ölenlerin sayısı da 14 000'i buluyordu. Kayıplar ve ya­ralıların sayısı ise 120 000'in üstün­deydi. Fransızların yıllık savaş gi­derleri 600 milyar franktı. Dördün­cü Cumhuriyet'te başa geçen 18 hü­kümet, savaşı sona erdirmeyi başa­ramamıştı. Son başbakan, arkadaş­larının «yoksul Joseph» diye adlan­dırdıkları Joseph Laniel adında Calvadoslu bir dokumacıydı. Ama Jo­seph Laniel de, kendinden önce ge­len başbakanlar gibi, Çinhindi'ndeki orduyu Paris'ten yönetemiyordu. Viet-Minh'i yok etmek isteyen or­du, Çinhindi'ndeki komutanların buyruğundaydı sadece. Mareşal de Lattre de Tassigny, zaten güç du­rumda olan Fransa bütçesinden önemli bir yardım koparmayı başar­mış ve Hanoi'yle Kızıl Irmak del­tasının önünde küçük çapta bir majino hattı kurmuştu. De Lattre'ın 1951'de ölmesinden sonra Çinhindi'­ndeki ordunun başkomutanlığına General Rauol Salan getirilmiş, 29 mayıs 1953'de de Salan'ın yerini General Henri Navarre almıştı. Navarre büyük sözlerle başladı işe. Kendinden önceki komutanların ha­talarını  tekrarlamayacağını  söyledi. Tuğgeneral René Cogny'yi Kuzeydeki kuvvetlerin komutanlığına getirdi.



Castor Harekatı
21 kasımda üç generalin komutasın­daki büyük bir Fransız paraşütçü kuvveti, Viet Minh'in merkezindeki terkedilmiş Dien Bien Fu köyüne indi.



Navarre, böylece hem Giap'ın Çinlilerle ilişkisini kesmek, hem de Dien Bien Fu'da güçlü bir garnizon kurmak istiyordu. Dien Bien Fu'yu seçmesinin başka sebepleri de var­dı: Japonlar büyük bir hava alanı yapmışlardı oraya; üstelik köy, böl­genin en büyük vadisinde kurul­muştu. Gerçi" vadi, Giap'ın kuvvet­leri tarafından kolayca, sarılabilirdi; ama Hanoi'de mevzilenmiş Fransız kuvvetleri, diledikleri anda 200 kilometre ötedeki bu köye yardım edebilirlerdi. İlişkiler kara yoluyla değil, sadece hava yoluyla kuru­labilirdi. Ama bu arada bazı şeyler unutulmuştu: O sıralarda hava açık­tı gerçi, ama yakında yağmurlar başlayacaktı. Çinhindi'nin ünlü sa­ğanakları, Hanoi'yle Dien Bien Fu'daki garnizon arasında irtibat ku­rulmasını engelleyebilirdi; üstelik, bu bölgenin sisi de son derece ke­sifti. Albay Nicot, General Navarre'a bu irtibatın sürekli olamayaca­ğını birkaç kere bildirmişti. Ama Navarre kendine güveniyordu. Giap'ın uçaksavar toplarının kendile­rine engel olamayacağını sanıyor­du. Üstelik, Giap'ın ormanlarda mevzilenmiş kuvvetleri de kolay kolay cephane ve yiyecek sağlaya­mazdı.
Tuğgeneral René Cogny, Dien Bien Fu'nun Viet-Minh kuşatmalarına dayanabilecek bir kale olarak düşü­nüldüğünü bilmiyordu. Giap'ın kuvvetlerine karşı bir gerilla üssü ola­rak kullanılacağını sanıyordu Dien Bien Fu'nun. Navarre'm elinde 100 tabur vardı; bu taburların 27'si del­tadaki de Lattre hattındaydı. Na­varre, Giap'm kuvvetlerini küçümsediği için, elindeki kuvvetleri, da­ha büyük bir alana yayılabilmek amacıyla, parçalamakta bir sakın­ca görmedi. Güney Vietnam'ın çe­şitli bölgelerine yaydı kuvvetlerini, Dien Bien Fu'da sadece dokuz tabur bıraktı. Oysa, köyün bulunduğu va­diyi çevreleyen dağlardan gelecek bir saldırıyı karşılamak için en aşa­ğı elli tabur gerekiyordu. 21 kasım 1953'de, «Castor Hareka­tı» nı gerçekleştirmek için Fransız paraşütçülerinin Dien Bien Fu'ya indikleri zaman durum bu merkez­deydi. Noel'e kadar geçen zaman içinde, yenilgilerden sonra, Cogny, köyü bir gerilla üssü olarak kulla­namayacağını anladı. Fransızlar, çevredeki dağlarda mevzilenen VietMinh kuvvetlerini yok etmek için saldırıya geçmeye karar verdiler. İlk saldırıda, Giap'ın askerleri ye­rine yanlışlıkla 15 Cezayirli öldürül­dü. 1954 şubatının ortalarında ikin­ci saldırı da yenilgiyle sona erdi; Fransızlar vadiyi çevreleyen dağ­lardan bütün bütüne çekilmek zo­runda kaldılar. Artık Dien Bien Fu, bir saldırı merkezi olarak değil, bir savunma merkezi olarak görev ya­pabilecekti.

Bu arada General Giap, insanüstü çabalarla 50 bin kadar asker topla­mıştı dağlara. Bu askerler, günde bir avuç pirinçle karınlarını doyu­ruyorlar, bisikletlerle cephane taşı­yorlardı. Çoğu, Çinlilerin Amerika­lılardan ele geçirdiği 200 top vardı elinde. Bu topları Dien Bien Fu'yu saran dağlardaki mağaralara yer­leştirmiş, namluları köye çevrilmiş­ti. Fransız garnizonu öyle bir he­defti ki, karavana imkansızdı; açı­lan her ateş, hedefi bulacaktı.

Yeni Bir Verdun

Güneyde, Saygon çevrelerinde çete savaşları sürüp gidiyordu. Fransız' lar, Kuzeydeki deltayı ellerinde tut­maktaydılar. Navarre, Giap'ın Laos: Krallığına saldıracağını sanıyordu 1953 yazında, Fransız kuvvetlerin yeni Fransız askerleri ve Vietnamlı gönüllüler katıldı (Adlai Steven­son, Fransız ordusundaki Vietnam­lıları teftiş ettiğinde, onların hiç «gülümsemediklerini» görerek bir karamsarlık duygusuna kapılmıştı; oysa Güney Kore'deki askerler tef­tiş sırasında hep «gülümsemekteydiler».) Bunların yanı sıra, Amerika Birleşik Devletleri de yardım yağdı­rıyordu. Ama Kore Savaşı bitmek üzereydi artık! Çin Halk Cumhuri­yeti, Viet Minh'e, bütün imkânları­nı seferber ederek, yardımda bulu­nabilirdi.

Navarre, 1953 sonlarında stratejisini yeniden gözden geçirdi: Laos'u koruyacak ve Çinlilerin yardımından önce Viet Minh'i büyük bir yenilgi­ye uğratacaktı. Salan'ın «yetenek­siz bir asker» olarak nitelendirdiği Giap'ı, Napoleon'dan beri Batı as­kerî okullarında öğretilen gelenek­sel savaş taktikleriyle, bol asker ve cephane kullanarak dize getire­cekti. 

13 martta, 37 500 kişiden meydana gelmiş 28 Viet Minh piyade taburu, topçu desteğiyle saldırıya geçti. Pi-roth'un topçularını şaşırtmak için de, bazı ilgisiz yerlerden ateş açıl­dı. O gün, Viet Minh kuvvetleri, Fransızların elindeki «Beatrice» mevziini aldılar. İki gün sonra da «Gabrielle» düştü. Aynı gün, Giap'­ın toplarının üçer kereden fazla ateş edemeden yok edileceklerini ileri sürmüş olan Piroth, bu acı yenilgi­ye dayanamadı, el bombasıyla inti­har etti. 31 martta da, «Isabelle» ana garnizondan ayrıldı. Fransızların durumu gittikçe güçle-şiyordu. En önemli problem, yara­lılar problemiydi. Giap, iki tarafın da yaralılarını savaş alanından çekmesi teklifini reddetmişti. Üstelik, Fransızların elinde pek az ilaç bu­lunuyordu. Dien Bien Fu'daki pa­raşütçüler, Cezayirliler, lejyonerler ve Çinhindi gönüllüleri umutsuzlu­ğa kapılmışlardı. Yine de dayanıyor­lardı. 5 nisanda, Viet Minh'in yarı­sını meydana getiren Giap kuvvetle­rinden on bin kadarı ölmüştü; bu­na rağmen Dien Bien Fu'da hâlâ üç renkli Fransız bayrağı dalgalanıyor­du.

Fransa'da kamuoyu, Çinhindi'ndeki savaştan bıkmıştı; ama Dien Bien Fu'daki askerler bu savaşı bir onur meselesi haline getirmişlerdi. Ana­yurttaki politikacılardan önemli bir yardım gördükleri yoktu. Politika­cılar, Amerikalı tarihçi Bernard Fall'un belirttiği gibi, «düşman sal­dırılarına karşı savunmak yerine, kendilerini kişisel sorumluluklar­dan kurtarmak için hatıralarını yazmakla- meşguldüler. Mart orta­larında Çinhindi'ndeki Fransız ko­mutanları arasında önemli görüş ay­rılıkları ve anlaşmazlıklar belirdi. Navarre ile Cogny, aynı bina için­de olmalarına rağmen, konuşarak değil yazıyla ya da habercilerle ha­berleşmeye başladılar.


Fransa Yardım İstiyor
Dien Bien Fu'daki komutan, Albay de Castries, korkak bir asker değil­di, ama biraz çekingendi; çamurdan, kandan hoşlanmadığı da açıkça an­laşılıyordu. Bütün vaktini kararga­hında geçiriyor, binadan dışarı çık­mıyordu. «Dien Bien Fu Çarpışma­sı» adlı kitabın yazarı Albay Jules Roy'a göre, üç kere yaralanmış bu asker, de Castries, değil saldırmak, savunmak için bile gerekli dinamiz­mi göstermiyordu. Bu arada Fransız askerleri, Navar-re'dan gerekli yardımı alamıyorlar-dı. Giap, havadan gelecek herhan­gi bir yardıma engel olabilecek gü­ce erişmişti. Ayrıca, Çin'den gelen uçaksavarlar da kendisine büyük ölçüde yardımcı oluyordu. Gerilla­lar, son saldırı için, Dien Bien Fu'-ya yaklaşmaktaydılar. Garnizon çembere alınmıştı artık. Kurtuluş umudu, yok denecek kadar azdı Navarre'nın paraşütlerle attığı yardım da Giap'ın eline geçti. Fransızlar, bu durumda Amerika Birleşik Devletleri'nden yardım istemekten başka bir kurtuluş yolu göremediler. ABD Genelkurmay Başkanı Amiral Radford, yardıma taraftardı. Dışişleri Bakanı John Foster Dulles, Fransızları destekle­yeceklerini belirterek ateşli söylev­ler verdi; Giap'ın üstüne «birkaç atom bombası» atmaktan bile bah­setti. Eden, İngilizlerin savaşa karış­mayacaklarını, durumun barış yo­luyla çözülmesi gerektiğini söyledi.


6 mayısta Giap, Ruslardan aldığı Katyuşa roketlerini kullanarak son saldırıya geçti. Fransızlar, roketle­rin değişik sesini duyunca, önce Navarre'ın yardıma geldiğini sandı­lar. Ama yanıldıklarını anlamakta gecikmediler. 7 mayıs günü, Dien Bien Fu, Giap'ın kuvvetlerinin eline geçti. Bu kuşatmada 16 544 Fransız askerinden 3 000'i ölmüş, 10 000'i esir olmuştu, Giap ise zaferi 3 000 ölü ve 15 000 yaralı vererek sağlamıştı. Fransız Haber Alma Servisi, bu çar­pışmada Giap'ın 25 OOO'den fazla mermi kullanamayacağını belirtmiş­ti, ama garnizona düşen mermilerin sayısı 350 000'i buluyordu; bu 350 000 merminin 12 000'i yanlışlıkla Fran­sız uçakları tarafından atılmıştı. 




Dien Bien Fu'nun düşmesinden son­ra, «yoksul Joseph» Laniel'in yeri­ne Başbakan olmuş bulunan Pierre Mendes-France, Fransa'nın Çinhindi'nden çekileceğini açıkladı. Ülke ikiye ayrıldı. Kuzeyde Komünist eğilimli Vietnam Demokratik Cum­huriyeti, Güneyde de Güney Viet­nam, Kamboçya ve Laos devletleri kuruldu. Dien Bien Fu'da «Asya köylüleri» nin Fransa gibi bir devleti dize getirdiğini gören Cezayir­liler, altı ay sonra ayaklanarak bağımsızlıkları için çetin bir savaşa giriştiler. Dien Bien Fu, Fransa'ya sadece Çinhindi'ni değil, koca bir imparatorluğu kaybettirdi. Askeri bakımdan da önemliydi Dien Bien Fu savaşı. Bu savaş, hem I. Dünya Savaşının son kalıntısı, hem de yeni bir savaş türünün ilk belir­tisiydi. Bu savaş türü, sonradan yi­ne Vietnam'da ve Latin Amerika ül­kelerinde bağımsızlıklarını kazan­mak isteyen ulusların başvuracağı «gerilla savaşı»ydı.
(Tiirkcesi, Ülkü Tamer)

Kaynaklar: 20.Yüzyıl Tarihi, Arkın Kitabevi 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder