İtalya’nın
Birleşmesi
1 .
Birleştirmenin Nedenleri. Halk Hareketinin Yayılması
1840'tan
1860'a Kadar Siyasal Birlikçi Hareket
1848-1849
yıllarında bir devrim İtalya'yı karıştırdı. Devrimci burjuvazinin yönettiği
halk yığınlarının iki amacı vardı: Avusturyalıları ülkenin kuzeyinden kovmak
ve birleşik bir İtalya devleti kurmak. Roma, Floransa ve Venedik gibi önemli
kentlerde cumhuriyet ilan edilmişti; ama İtalyan devrimci küçük burjuvazisi,
köylüleri hareketin içine çekemedi. Devrim başarısızlığa uğradı. İtalya sekiz
devlete bölünmüş kaldı, Kuzey' de Avusturya egemenliği devam etti.
Kapitalizmin
gelişmesi, 1860 yılına doğru özellikle Kuzey' deki devletlerde İtalya'nın
birleştirilmesi hareketini tekrar canlandırdı. Cavour İtalya'nın birliği iki
türlü olabilirdi: 1) "Aşağıdan" bir halk devrimi ve birleşik bir
cumhuriyetin kurulması ile, 2) "Yukarıdan" toprak sahiplerinin ve
burjuvazinin yönetimi altında birleşik bir krallığın kurulması ile.
İtalya'
daki birleşme hareketi arasında Sardunya krallığının politik yönetimi Kont
Cavour'un ellerinde bulunuyordu. Cavour, zengin toprak sahibi bir ailedendi.
Gençliğinde Sardunya kralının sarayında görev yapmıştı. Topraklarında yeni
tarım yöntemleri uyguluyor ve buğday ticareti yapıyordu. Hatta bir suni gübre
fabrikası bile kurdu. Torino bankasının en büyük hissedarlarından biriydi. Cavour,
"çok geç kalınmadıkça" ulusa İngiliz modeli bir anayasa vermenin iyi
olacağını düşünüyordu. Halkın, sabrının taşıp monarşiyi devirmesinden
korkuyordu. Cumhuriyetin düşmanı idi. Politikasının başlıca düşüncesi,
Sardunya monarşisinin himayesinde ve Fransa'nın desteği ile İtalya'nın
birliğinin gerçekleştirilmesiydi.
Piemonte,
Kırım Savaşı'na Fransa'nın yanında katıldığı için, 3. Napolyon'dan İtalya'nın
birleştirilmesini destekleyeceği sözünü almıştı. Bununla birlikte 3.
Napolyon, hiçbir art niyeti olmaksızın yardım sözü vermiş değildi. Buna
karşılık, nüfusunun çoğunluğunu Fransızların oluşturduğu Savoie ile halkı
İtalyan olan Nice kontluğunun Fransa'ya bırakılmasını istiyordu.
Fransız ve İtalyanların
Avusturya'ya Karşı Savaşı
1859
yılının Nisan ayında Fransa ile Sardunya, Avusturya'ya savaş ilan ettiler.
Birleşik orduları, Haziran ayında kesin zaferler kazandı. 1848- 1849
savaşlarında (bu savaşlar Avusturyalılara karşı yapılmıştı) ün kazanmış olan
halk kahramanı Garibaldi, gönüllüleriyle birlikte 1859 Kuzey seferine de
katılmıştı. Cavour, bu savaşa halkın sevgisini çekmek için ondan da yardım
istemişti.
Savaş,
Avusturya egemenliği altında bulunan Parma ve Modena dükalıklarında ayaklanma
çıkması için bir işaret oldu. Toscana'nın peşinden, isyancı dukalıklar da
Piemonte ile birleştiler. Avusturyalıların süngüsünün desteğiyle yönetimi
elinde bulunduran prensler çareyi kaçmakta buldular.
Devrimci
bir karakter almaya başlayan savaş, 3. Napolyon'u korkuttu. Savaşa son
vermeye karar verdi. Fransa ile Avusturya arasında imzalanan anlaşmaya göre,
Lombardiya'nın bir bölümü Sardunya Krallığına geçti, ama Venedik Avusturya
egemenliğinde kaldı. 3. Napolyon, tüm İtalyan bölgelerinin Avusturya
boyunduruğundan kurtarılmasına ilişkin verdiği sözü yerine getirmeden
savaştan çekildi. Bununla birlikte bu durum, Nice ile Savoie'nın Fransa'ya
bağlanmasını engellemedi. Marx
ve Engels, 1859 savaşı sırasında, Avrupa ve Birleşik Devletler gazetelerinde 3.
Napolyon'un ihanetini açıklayan makaleler yayınladılar. 1859 savaşından sonra
İtalya'nın durumunu inceleyen Marx ve Engels, ülkenin birleştirilmesi için
yeni bir hareketin gelişmesinin kaçınılmazlığı sonucuna vardılar. " . .
. İtalyan devrimi bu işe karışmalıdır. . ." diye yazıyordu Marx. Bu teşhisin
doğruluğunu gelecek ispatladı.
Piemonte,
Sardunya krallığının en önemli parçasıydı. Bu yüzden çoğu zaman bütün
Sardunya
krallığına
Piemonte de denilir. Sardunya ya da Piemonte krallığı Savoie hanedanı
tarafından
yönetilmekteydi.
İtalya'nın
Birleştirilmesi
Güney
İtalya'da 1860 Ayaklanması
Nisan
1860'ta, Sicilya' da bir köylü ayaklanması patlak verdi. Sicilya köylüleri
özgürdüler ama toprakları yoktu. Toprağı büyük toprak sahiplerinden (Baronlardan)
kiralıyorlardı. Köylüler, has Sicilya buğdayı ekiyorlar, olağanüstü
portakallar ve öteki meyve ağaçlarını yetiştiriyorlar, ama bütün yıl bakladan
başka bir şey yiyemiyorlardı. Çünkü bütün ürünlerini
baronlara
(toprak sahiplerine) ve vergi memurlarına teslim etmek zorundaydılar. Garibaldi,
güneyde bir ayaklanmanın patlak verdiğini öğrenince, Güney' in yardımına
koşmak için bir müfreze topladı.
2. İtalya'nın
En Büyük Bölümünün Devrimle Birleştirilmesi.
Sardunyadaki
Büyük Toprak Sahiplerinin ve Burjuvazinin Hareketin Yönetimini Ele Geçirmesi Garibaldi'nin
"Binler"i Bin
kadar insandan oluşan küçük gönüllü ordusunu toplayan Garibaldi, büyük bir
gizlilik içinde, adamlarıyla birlikte Cenova' dan iki buharlı gemiye bindi.
Adamlarının üniformaları nedeniyle (kırmızı gömlek giyiyorlardı) onlara
"bin kırmızı gömlek" adı takıldı. Garibaldi, 2 Mayıs 1860 günü
Sicilya adasının en batı kıyılarına çıktı; halk onu kendilerini Bourbonların
zulmünden kurtarmaya gelmiş bir kurtarıcı olarak karşıladı. Birliklerinde
yeni gönüllüler toplandı. İki gün içinde Garibaldi müfrezelerine 4 bin
Sicilyalı köylü katıldı. Ordusuyla birlikte kuzeye yöneldi, dağları geçti ve
Calatafimi kentinin önlerinde Napoli kralının birlikleriyle karşılaştı.
Öldürücü
bir ateş sağanağının altında Garibaldi'nin gönüllüleri, kenti çevreleyen dik
yamaçları aştılar ve krallık kuvvetlerini yendiler. Garibaldi, bu şanlı
savaştan söz ederken anılarına şunları yazıyordu: "Calatafimi! lOO'den
fazla çarpışmaya katılmış olan ben, ölüm döşeğimde, gurur dolu bir
gülümsemeyle seni düşüneceğim, çünkü senden daha şanlı bir muharebe
tanımıyorum ben. Ölümü umursamayan kahraman 'binler', halkın gerçek
savunucuları kimlikleriyle, zorbaların sırmalı ve püsküllü üniformalarıyla
göz kamaştıran ücretli askerlerinin üzerine atılmışlardı. 'Binler',
mevzilerinden birbiri ardından fırlıyorlardı, sonunda düşmanı bozguna uğrattılar.
Yaralanmamdan korktukları için çevremi aşılmaz bir duvar gibi saran bir avuç
genç insanı nasıl unutabilirim."
Garibaldi'nin
zaferinin sonucu, geri çekilen düşmana karşı bir halk ayaklanması oldu. Her
yerde müfrezeler kuruluyor ve "binler"in sayıları gün geçtikçe
kabarıyordu. Ağustos ayında Garibaldi, 25 bin isyancıdan oluşan bir ordunun
başına geçmiş bulunuyordu. Bu ordu sayesinde Napoli Bourbonlarının 150 bin
kişilik ordusuna meydan okudu.
Garibaldi
adı Güney İtalya halkı arasında öylesine bir sevgi kaynağına sahipti ki,
krallık ordusunun alayları, "binler"i "Vivat Garibaldi! "
(Yaşasın Garibaldi) haykırışlarıyla alkışlıyor ve halkçı devrim saflarına katılıyorlardı.
Garibaldi'nin
Güney İtalya Zaferi
Muzaffer
halk devriminin başına geçen Garibaldi, büyük bir askeri şefin cesaret ve
yeteneğini gösterdi. (…) Napoli kralının birliklerini bozguna uğratan
Garibaldi, halkın alkışları arasında kente girdi.
Böylece
1860 güzünde, İtalya'nın belli başlı eyaletleri, "aşağıdan" bir halk
devrimiyle birleştirilmiş oluyordu. Bununla birlikte, İtalya'nın devrimci birleştirilmesi
sonuna kadar gitmedi. '
Eylül
1860' da Napoli' de, iktidar Garibaldi'nin eline geçti. Onu desteklemek için
Floransa' dan iki bin kişiden meydana gelen bir tümen geldi. Bu tümende
çeşitli uluslardan, Rus, Fransız, İskoçyalı ve Mısırlı gönüllüler vardı.
Napoli'yi
ele geçiren ve büyük bir halk desteğine sahip bulunan Garibaldi,orada
demokratik devrimci bir yönetim kurup güçlendirebilir, köylüleri
ayaklandırabilir ve devrim yoluyla ülkenin birliğini tamamlamak için
İtalya'nın öteki bölgelerine ordusunu götürebilirdi; ama bir küçük burjuva
devrimcisi olan Garibaldi, ne köylü sınıfının geniş tabakalarını hareketin
içine sokabildi, ne de toprak sahiplerine karşı yaptıkları mücadelenin
yönetimini ele alabildi. Hatta cumhuriyet bile ilan etmedi.
Cavour,
Napoli'nin Sardunya Kralı Victor Emmanuel'in egemenliğini kabul etmesini
isteyince, İtalyan halkının özlemlerini kavrayamayan Garibaldi, politikacı
Cavour'un önerisini kabul etti ve Sardunya birliklerinin Napoli'ye girmesine
izin verdi. Piemonte'nin büyük baskısı altında geçen bir halk oylamasından sonra
(Ekim 1860) güney İtalya, Piemonte ile birleşti.
İtalya'nın
Birleştirilmesi
Garibaldi,
Victor Emmanuel lehine iktidardan çekildi ve onunla birlikte Napoli'ye girdi
(Kasım 1860). Victor Emmanuel'in yanında ata binmiş Garibaldi, "Yaşasın
Kral!" diye haykırıyordu. Napoli ve Sicilya, Piemonte'ye katıldıktan sonra,
Güney İtalya, köylülerinin büyük toprak sahiplerine karşı yaptıkları sayısız
isyanlara sahne oldu. Piemonte birlikleri bütün köyleri ateşe veriyor ve bu
ayaklanmaları acımaksızın bastırıyordu. Bazı subaylar, silaha sarılmış olan
bütün köylüleri kurşuna dizdiriyordu. Bir general, günlük emrinde şöyle
bildiriyordu: "Bu bölgeleri yerle
bir edeceğiz!" İtalyan burjuvazisi, köylülerin İtalya'nın birleştirilmesi
için yaptıkları etkin katkıyı işte böyle ödüllendirdi.
İtalya
Krallığının Kuruluşu
1861
yılında Piemonte ve ona katılmış öteki devletler, Torino'da İtalya Krallığını
ilan ettiler. Kral Victor Emmanuel, sadece beş milyon nüfuslu Piemonte' de
değil, nüfusu 22 milyonu bulan bir krallıkta hüküm sürüyordu artık.
Bununla
birlikte, 1861 yılında, İtalya tamamen birleştirilmiş değildi. Venedik hala
Avusturyalıların elindeydi. Gerçi Papa, eski devletlerinin üçte ikisini
yitirmişti ama Roma ve çevresindeki topraklar, papalığın yönetimi altındaydı.
Papa'nın Roma'yı elinde tutması da 3. Napolyon'un gönderdiği Fransız
birliklerinin desteği sayesinde mümkün olmuştu.
Yakın Çağlar Tarihi, N.yesileva, Yordam Yayıncılık
|
İtalya, Birlik ve Sonrası
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder