Galatlar



Anayurtları Kuzey Avrupa'da Rhen Nehri'nin doğusundaki topraklar olan Galatlar, aynı zamanda Galler ve Keltler olarak da bilinmektedir. Galatlar, MÖ 278'de önce Çanakkale Boğazı'nı, ardından da Bithynia Kralı I. Nikomedes'in daveti ve yardımıyla İstanbul Boğazı'nı geçerek Anadolu'ya ayak bastılar. Nikomedes, Galatları, isyan eden kardeşi Zipoites'e karşı kullanmak istemiş, karşılığında onlara yerleşecekleri bir toprak parçası ve para taahhüt etmişti. Galatlar, Anadolu'ya geçtikten sonra Zipoites ile savaşmışlar ve onu yenilgiye uğratmışlardır; böylece Nikomedes Bithynia'nın yegâne egemeni olmuştur.

Bir süre Batı Anadolu'da çapulculuk yapan, Miletos, Priene, Ephesos gibi kentleri yağmalayan Galatlar, Tolistoboglar, Trokmeler ve Tfektosaglar adını taşıyan üç boy halindeydiler; antik kaynaklar onların sayılarını 20.000 olarak vermektedir. Galatlar MÖ 270-268'de Suriye Kralı I. Antiokhos ile savaşmışlar ve tarihe Filler Savaşı olarak geçen bu savaşta yenilgiye uğramışlardır. Böylece bugünkü Eskişehir, Kütahya ve Ankara civarındaki eski Phryg topraklarına geçtiler. Galat boylarından Tfektosaglar Ankara ve çevresine, Trokmeler Tavion'a (Yozgat/Nefesköy), Tblistoboglar, Pessinous (Ballıhisar) çevresine yerleştiler. Galatlar, Pergamon'a da saldırmışlar ancak Pergamon Kralı I. Attalos onları yenilgiye uğratmıştır (MÖ 230). 

Galatlar, Sangarios (Sakarya) ile Halys (Kızılırmak) arasındaki bölgeye hapsolunmuşlardır. Galatların yerleştikleri bu bölge Galatia olarak anılmaktadır. Galatlar, Seleukoslar ile Romalıların mücadelesinde Seleukos kralı III. Antiokhos'un ordusunda paralı asker olarak Roma'ya karşı savaşmışlardır. MÖ 190 yılında Magnesia'da yapılan savaşta III. Antiokhos Romalılara yenilerek Toroslar'a kadar geri çekilmiştir. Bundan sonra Romalı consul Manlius Vulso'nun Galatlar'a karşı mücadelesini görüyoruz. Vulso, biri yeri kesin olarak tespit edilememiş olan Olympos Dağı civarında, öteki Ankyra'nın doğusundaki Magaba Dağı (Elmadağ) mevkiinde olmak üzere Galatları iki kez yenilgiye uğrattı.

Bir Galat beyi olan Deiotaros, Anadolu'da bir Galat Krallığı kurmak istiyordu; bu nedenle gerek Romalılarla, gerek dönemin egemen Hellenistik krallıklarıyla gerekse kent-devletleriyle iyi ilişkiler kurdu. Ancak, en büyük rakibi bir diğer Galat boyu olan Trokmelerin lideri Brogitaros idi. Ancak, bir süre sonra Brogitaros'un ölümüyle Deiotaros Galat Krallığı'nı kurma fikrine iyice sarıldı. Nitekim, Pompeius'un MÖ 64-63 yıllarında Anadolu'da yaptığı düzenlemeler sırasında Galatia Krallığı'nın da ilk tohumları atılmıştır. Ancak krallığın kuruluşu, MÖ 1. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilmektedir. İlk kral Deiotaros'tan sonra tahta geçen Kastor'un bu iktidarı fazla uzun sürmedi ve birkaç yıl sonra öldü.

Galatia'nın en iyi bilinen kralı ise Amyntas'tır. Ancak kendisi de Homanadlara karşı savaşırken, MÖ 25'te öldürüldü. Onun ölümünden sonra, Roma (Augustus), Galatia Krallığı topraklarını ilhak ederek burada bir Galatia Eyaleti (Provincia Galatia) kurdu.

Galatlar tarihte, terör salan, vahşi savaşçılar olarak anılırlar. Savaşta öldürdükleri kişilerin kafataslarını kapılarına asmaları ya da misafirlerine gururla göstermelerinin yanı sıra insan kurban etmeleri çağdaşı Hellenleri ve diğer toplumları hep ürkütmüştür. Druid adını taşıyan din adamları, kuşların uçuşuna ve hayvan bağırsaklarına bakarak kehanette bulunuyorlardı. Galatlar, ölümden sonra yaşama inanıyorlardı.

Eskiçağ Anadolu Tarihi, Oğuz Tekin, İletişim Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder