III.Murad

III. Murad'ın saltanatına gelindiğinde, devletin iktisadi dokusundaki sorunlar aşikar bir hale gelmeye başladı. 1580'lerden itibaren, imparatorluk şiddetli enflasyonun etkilerine maruz kaldı ve dönemin sürekli savaş hali devletin kaynaklarını kuruttu. Kanunsuzluk ve eşkıyalık arttı, hazinedeki açık da müzmin bir hal aldı. Devlet idaresinin buna cevabı, akçenin ayarını düşürmekti. Çağdaş tarihçi Selaniki'nin belirttiği üzere istediklerini elde edebilmek için her şeyi yapabilen yeniçeriler 1589'da, ulufeleri yeni, değeri düşük akçeyle ödenince isyan çıkardılar; 1592'de ise maaşları tam olarak ödenmeyince kapıkulu sipahileri isyan ettiler. Kapıkulu sipahilerinin 1603'te çıkardığı isyan daha ciddiydi ama bu başkaldırı yeniçeriler tarafından çok sert bir şekilde bastırıldı. 

Ekonomik güçlükleri artıran etkenlerden biri İran'la yapılan uzun savaştı; 1578'te başlayıp 1590'da sona eren bu savaş III. Murad'ın saltanatının büyük kısmına damga vurdu. Osmanlılara saldırı fırsatı sağlayan gelişme, Şah Tahmasp'ın 1576'da vefatının ardından Safevi Devleti'nin aşiretler arası ve hanedan içi yıpratıcı kavgalara girmesi ve bu istikrarsızlığın tetiklediği doğudaki Özbek istilasıydı. Murad, Safevilerin Osmanlı toprakları dahilinde devam eden propaganda faaliyetlerinin ve Osmanlı sınırındaki Kürt beylerinin Safevi saflarına geçmesinin 1555 tarihli Amasya Anlaşmasını ihlal ettiği iddiasıyla 1578'de savaş ilan etti. Lala Mustafa Paşa idaresindeki Osmanlı ordusu Gürcistan'a boyun eğdirmek ve Şirvan'ı işgal etmek üzere yola çıktı. Osmanlı güçleri Ağustos'ta Tiflis'i işgal etti ve yıl sonuna kalmadan Şirvan'ı ele geçirdiler. Ancak, Osmanlıların Safevilere karşı seferlerinde yüz yüze olduğu güçlük her zamanki gibi fetihten çok kazanımların muhafazasıydı ve bu seferde de bölgeyi fethetmelerine rağmen, ellerinde tutmakta sorunlar yaşıyorlardı. Lala Mustafa Paşa 1578-9'da büyük bir zorlukla Erzurum'a çekildi. Müteakip birkaç yıl içinde Safevilerin karşı saldırılarından dolayı Osmanlıların konumu ciddi bir baskı altındaydı fakat Meşale Savaşındaki çok önemli Osmanlı zaferiyle birlikte, durum düzeldi. Ferhad Paşa 1583'te Erivan'ı işgal etti ve bunu iki yıl sonra Özdemiroğlu Osman Paşa'nın Tebriz'i işgali izledi. 1587'ye gelindiğinde, Gürcistan fiilen Osmanlılara tabi hale gelmişti.

 Aynı yıl içinde, Safevi Hükümdarı Hüdabende tahtını terk etmek zorunda kaldı ve yerine Şah Abbas geçti (1587-1629). Abbas çok geçmeden kendini, bir tarafta Osmanlılar, diğer tarafta doğudan saldıran ve 1589'da Herat'ı alıp Meşhed'e doğru ilerleyen Özbekler olmak üzere iki cephede savaş içinde buldu. Buna ilaveten iç çatışma tehdidiyle karşı karşıya olan Abbas Osmanlılarla barış arayışı içine girmek zorunda kaldı. İki taraf arasında yapılan anlaşmaya göre Osmanlılar Batı İran'daki Luristan, Nihavend ve Şehrizor'la birlikte Azerbaycan ve Kafkaslar' da fethettikleri yerleri muhafaza ediyordu. Ne var ki bu toprak kazanımları ancak geçici olacak, Abbas 1603 ile 1606 arasında tüm bu bölgeleri geri alacaktı. 

Murad, Safevilerle savaştan kurtulur kurtulmaz kendini Habsburglara karşı bir savaşın içinde buldu. Her ne kadar 1568'den beri resmi olarak barış içinde olsalar da, Osmanlı ve Habsburg toprakları arasındaki sınır bölgelerinde meydana gelen akınlar ve karşı-akınlarla birlikte büyük bir gerilim oluşmuştu ve 1593'te Macaristan'la savaş patlak verdi. 1593'te Vezprim (Veszprem) ve Paluta'yı ele geçiren Koca Sinan Paşa'nın başlangıçtaki başarısına rağmen, sefer çok geçmeden zorlaşmaya başladı. Osmanlıların 1594'te Tata ve Györ'ü (Yanık) fethi askeri yetenekten çok şansa dayanıyordu ve bir Osmanlı zaferi simgesi olmaktan çok moralleri yükseltme açısından önemliydi. Peçevi, Györ'ün fethini "bir mucizeden başka bir şey değildi" şeklinde tasvir ediyordu. 1595'te, Erdel Kralı Stefan Bathori'nin düşman saflarına geçerek Habsburgların yanında yer alması ve Eflak ve Boğdan voyvodalarının isyanıyla birlikte durum daha da kötüye gitti. Hem Eflak hem de Boğdan güçlerine yenilen ve Eflak Voyvodası Mihail'i yenmek için mücadele eden Osmanlılar Ağustos 1595'te Estergon'u Habsburglara kaptırdılar.

Cambridge Türkiye Tarihi,Cilt 2,  Osmanlılar, Siyasi Tarihe Bir Giriş, Kate Fleet


1578-1590 Osmanlı Safevi Savaşı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder