I.Mustafa, II.Osman (Genç)


I. Mustafa
’nın aklî dengesi bozuk olduğundan devlet işlerini valide sultan idare ediyordu. Doktorlar onu tedavi etmeye çalıştılar, ancak bir netice alamadılar. Devlet yönetiminde büyük söz sahibi olan Darüssaade Ağası Mustafa Ağa böyle aklı hafif bir padişah ile devlet idare edilemeyeceği kanaatini taşıdığı için, I. Mustafa’nın akılsızca ve gülünç durumlarını, hatta bütün şehzâdeleri öldürmek istediğini etrafa yayıyordu. I. Mustafa’nın tahttan indirilmesi için uygun zemini hazırlayan Mustafa Ağa, veziriazamın İran seferinde bulunduğu esnada şeyhülislâm ile sadâret kaymakamını da bu hususta ikna etti. Askerlere maaş (ulûfe) dağıtılmasından dolayı Divân-ı hümâyûn’un toplandığı gün, I. Mustafa’yı dairesine kilitleyerek, şehzâde Osman’ı tahta çıkardı. I. Mustafa’nın taraftarlarını da, askerlerin padişahı tahttan indirmek için geldiklerini söyleyerek korkuttu. Böylece, bir emr-i vaki sonucunda I. Mustafa 97 gün sonra tahttan indirilerek, yerine I. Ahmed’in en büyük oğlu Osman geçirildi. …

II. Osman, İstanbul’a döndükten sonra yeniçerilere çeki düzen vermek veya yeni bir ordu kurmak düşüncesine kapıldı. Tebdil-i kıyafet gezerek, uygunsuz durumda yakaladığı yeniçerileri cezalandırıyordu. Suriye’de, Türkler’den ve Araplar’dan müteşekkil yeni bir ordu oluşturmak için hazırlıklar yaptığı hususunda devrin kaynaklarında bazı bilgiler varsa da, bunun mahiyeti tam olarak belli değildir. Kızlarağası Süleyman Ağa ile hocası Ömer Efendi genç padişahı hacca gitmek bahanesi ile İstanbul’dan ayrılmaya teşvik ediyorlardı. Veziriazam Dilaver Paşa da bu duruma ses çıkarmıyordu. Ancak Şeyhülislâm Esad Efendi padişahın bu hareketine şiddetle karşı çıkarak, “Padişahlara hacdan ziyade adalet ile hükmetmek gerekir. Kaldı ki bir fitne çıkması ihtimal dahilindedir” demiştir.

II. Osman tepkilere aldırış etmeden, hacca gitmek için otağını Üsküdar’a geçirince sipahi ve yeniçeriler ayaklanarak, Ağa Kapısı’nda toplandılar. Halk ve ulemanın aşağı kesiminden kimseler ile donanma askerleri de asilere katıldı. Asiler padişahın hocasının, kızlarağasının ve veziriazamın kellelerini istiyorlardı. Padişah durumu görünce hacdan vazgeçti. Ancak öldürülmesi istenen kişileri vermedi. Bu taleplerinin kabul edilmemesi üzerine isyan eden askerler, saraya girerek her tarafı yağmaladılar. Asiler hiçbir mukavemet görmeden sarayın üçüncü kapısından geçerek, avluya doldular. Bu sırada bir ses “Sultan Mustafa’yı isteriz” diye bağırdı. Artık askerlerin yeni bir gayeleri vardı. I. Mustafa aranıp, bulundu ve hapis tutulduğu yerden alınarak sarayın dışına çıkarıldı. 

Asiler şehirdeki konakları yağmalayıp, hapishaneleri boşalttılar. Genç Osman durumun vahametini kavrayınca veziriazam ve kızlarağasını askere teslim etti. Ancak bu kişileri parçalayarak öldüren, yeniçeriler tatmin olmamışlardı. Padişahın yeni atadığı veziriazam ve yeniçeri ağasını da kabul etmeyerek, onların evlerine saldırdılar. Askerler, I. Mustafa’yı padişah olarak tanıdıklarını ilân etmişlerdi. Sarayda tek başına ve çaresiz bir durumda kalan padişah Üsküdar’a geçerek, Bursa’ya gitmek istedi. Maiyetinde son kalanlar ise Ağa Kapısı’na sığınmasını tavsiye ettiler. Padişah isyana sipahi ve ulemanın da katıldığını ileri sürerek bunu kabul etmediyse de, daha önce sarayın kapılarını açık bırakan gizli el kaçmak için kullanılabilecek kayık da bırakmamıştı. Bu durum karşısında yeniçeri ocağına sığınmaktan başka bir çaresi kalmayan genç padişah, yatsı namazından sonra Ağa Kapısı’na gitti. 

II. Osman nasıl öldürüldü? Yeniçeri Ağası Ali Ağa, askerlere padişahın vaatlerini bildirince, onlar da görünüşte bunları kabul etmiş gibi davrandılar. Fakat ertesi sabah Ali Ağa, askere bahşiş için geldiğinde, sözlerini bitirmesine fırsat verilmeden öldürüldü. Bu sırada I. Mustafa’nın annesi kontrolü eline alıp, yeni bir veziriazam ve yeniçeri ağası tayin etti. II. Osman’ın yerini bulan askerler onu oradan alarak, başı açık ve sırtında sadece bir elbise bulunduğu hâlde Orta Camii’ne götürdüler. Yeni Veziriazam Davud Paşa, Genç Osman’ı hemen öldürmek istediyse de, yeniçeri ileri gelenleri ona engel oldular. Genç padişah hapis tutulduğu yerdeki dışarıya bakan bir pencereden askere hitap etmişse de, asiler artık onu halife ve padişah olarak istemediklerini, ancak öldürülmesine de rızalarının bulunmadığını söylediler. I. Mustafa saraya götürülerek, cülûs merasimi yapılıp, o günkü Cuma namazında hutbe onun adına okundu. II. Osman hapis tutulduğu yerden alınarak büyük bir toplulukla, pazar arabası içinde türlü hakaretler edilerek, Yedikule’ye götürüldü. Asker dağıldıktan sonra Veziriazam Davud Paşa ve yanındakiler onu katletmek için harekete geçtiler. Genç Osman onlara karşı koyduysa da boynuna atılan bir kementle yakalanıp, boğuldu. Osmanlı tarihinde ilk defa bir padişah idare ettiği insanlar tarafından öldürülüyordu. Onun ölümü ile devlet tam bir kargaşa ortamının içine girdi ve IV. Murad dizginleri eline alana kadar bu durum devam etti.

Erhan Afyoncu, Sorularla Osmanlı İmparatorluğu

Enerjik ve hırslı II. Osman 1621'de Dinyester Nehri üzerindeki Hotin Kalesi'ne başarısız bir sefer düzenledi. Osmanlılar ile Lehistan-Litvanya Birliği arasındaki anlaşmazlık Boğdan üzerindeki egemenlik mücadelesi ile Kazakların Osmanlı topraklarına yaptığı akınlardan kaynaklanıyordu.

Bu savaşla birlikte Osmanlılar kuzeyde yeni bir cephe açmış oldu. Osman'ın yeniçerilere karşı duyduğu belirgin düşmanlık ve askeri hevesleri tahttan indirilmesinin nedeni oldu. Şeyhülislamın kızıyla evlenerek ulemayı kendi tarafına çekmeyi denedi ve hac ziyaretini Maanoğlu'na karşı bir seferle birleştirmeyi planladı. Ancak bir yeniçeri isyanı sonucu önce tahtını, sonra hayatını kaybetti.

Christoph K.Neumann, Siyasi ve Diplomatik Gelişmeler. Cambridge Türkiye Tarihi

II. Osman’ın tahta çıktığı sıralarda Kazak tehdidinin iyice artması Osmanlı İmparatorluğu’nun yönünü kuzeye çevirdi. Lehistan sınırında bulunan Osmanlı toprakları ile Karadeniz kıyıları Kazaklar’ın tehdidi altındaydı. Kazaklar, Osmanlı topraklarına girip, yağma faaliyetlerinde bulunduktan sonra Leh topraklarına sığınıyorlardı. Lehistan ise Kırım Tatarları’nın baskısı altındaydı. Bu sırada görevden alınan Boğdan Voyvodası Gaspar’ın isyan ederek Lehistan’a sığınması, ortamı iyice gerdi. Özi Beylerbeyi İskender Paşa, asi voyvodayı ele geçirmek için harekete geçtiği zaman karşısında Gaspar’ın askerleri ile birlikte Leh kuvvetlerini de buldu. 1620 Ağustos’unda Yaş civarında meydana gelen savaşta Osmanlı ordusu büyük bir zafer kazandı. Leh kuvvetleri barış antlaşması imzalamak istemişlerse de Kırım Tatarları’nın buna yanaşmaması üzerine savaşa devam edilmiş ve kalan Leh ordusu Turla Nehri’ni geçerken yok edilmişti. Bu zafer II. Osman’nın ecdadı gibi cihangir olup, şöhret kazanma arzusuna kapılmasına neden oldu. Kazak meselesi dolayısıyla Lehistan’a bir sefer düzenlemek isteyen Veziriazam Ali Paşa da padişahı böyle bir savaşa teşvik ediyordu. 1621 Nisan’ında İstanbul’dan yola çıkan Osmanlı ordusu, Turla Nehri’ni geçerek Hotin Kalesi önüne vardıysa da başarılı olamadı. Sorularla Osmanlı İmparatorluğu, Erhan Afyoncu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder