Teknolojik gelişmeler, belli alanlardaki teknik süreçleri aşan toplumsal değişime de neden olmaktadır. Her ardışık teknolojik devrim, döneminin ihtiyaçlarına çözüm üretirken, toplumsal düzenin de değişmesine yol açmıştır. Aslında bu döngü çok yönlü işlemektedir. Bilim insanları, sanatçılar, düşünürler, siyasetçiler bulundukları ağda etkileşim içinde ve bazen sıçrama anlarında devrimlerin oluşmasında rol almaktadırlar.
Okuma Atlası'nda bu süreci başlıklar halinde bir araya getirmekteki amaç, felsefe ve sanat alanındaki yansımaları dahil bu değişimin etkilerini düşünmek ve anlama çabasına başlangıç oluşturmaktır.
B.Berksan
Tüm devrimlerde ortak bir tema, teknolojik değişimin hızlanan temposudur; bu da giderek daha hızlı toplumsal adaptasyonu gerektirmektedir. Endüstri 4.0, "önceki sanayi devrimlerine kıyasla çok daha hızlı teknolojik gelişmelerle" açıkça belirtilmektedir.
Benzersiz özelliklerine rağmen, her devrim, yeni biçimlerde de olsa, belirli temel sosyolojik sorunları tutarlı bir şekilde üretmiş veya şiddetlendirmiştir.
Eşitsizlik: Askeri Devrim, "asker-yurttaşlık" aracılığıyla bazı sınıf çizgilerini bulanıklaştırırken, mevcut hiyerarşileri ortadan kaldırmamıştır.
Sanayi Devrimi, toplumu yeni sınıflara (burjuvazi ve proletarya) ayırmış, servet ve güçte büyük eşitsizliklere yol açmış, yaygın işçi sömürüsü ve düşük ücretler ortaya çıkarmıştır. Enformasyon Devrimi, dijital erişim ve okuryazarlığa dayalı yeni eşitsizlik biçimleri getirmiştir (bilginin baskın bir değer olduğu tartışmasında ima edilmektedir ). Endüstri 4.0 ve Yapay Zeka Devrimi'nin, beceri yanlısı teknolojik değişim ve işverenler için azalan işgücü maliyetleri nedeniyle gelir eşitsizliğini önemli ölçüde artırması beklenmektedir.Güç Dinamikleri ve Kontrol: Askeri Devrim, güçlü, merkezi ulus-devletlerin yükselişine ve askeri bürokrasilerin güçlenmesine yol açmıştır.
Sanayi Devrimi, sermaye sahiplerinin (burjuvazi) üretim araçları üzerindeki gücünü artırmış ve işçilerin yaşamları üzerinde büyük bir kontrol sağlamıştır. Enformasyon Devrimi, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ve küresel ağların oluşumuyla yeni kontrol biçimlerini mümkün kılmıştır. Yapay Zeka Devrimi, veri toplama, analiz etme ve manipüle etme yetenekleri aracılığıyla güç ilişkilerini yeniden şekillendirmekte, algoritmik kontrol ve gözetim yoluyla toplumsal kontrolün derinleşmesine yol açmaktadır.
İnsan-teknoloji ilişkisi de her devrimde önemli ölçüde evrimleşmiştir. Askeri Devrim'de, teknoloji (silahlar, organizasyon) devletin ve ordunun bir uzantısı haline gelmiş, "asker-yurttaş" kavramını ortaya çıkarmıştır.
Bilgi, enformasyon ve eğitimin dönüşümü de tüm devrimlerde merkezi bir rol oynamıştır. Askeri Devrim, askeri bürokrasinin güçlenmesi ve bilimsel-teknik bilginin yükselişiyle, bilginin üretim ve yayılımında önemli bir değişime yol açmıştır.
Yapay Zeka (YZ) Devrimi, bilgisayarların daha önce yalnızca
insan zekasına özgü görevleri yerine getirmesini sağlayan gelişmiş YZ, makine
öğrenimi ve otonom sistemlerin hızlı gelişimiyle yönlendirilmektedir. YZ
sistemleri artık teşhis koyabilir, karmaşık kararlar alabilir ve robotik
bedenleri kontrol edebilir. "Düşünen makinelerin" bu potansiyel gücü,
başlangıçta askeri uygulamalar için dikkat çekmiş, ancak o zamandan beri
sağlık, ekonomi, ticaret, tarım ve eğitim dahil olmak üzere neredeyse her
sektöre nüfuz etmiştir. Toplumun dijital dönüşümü, "dijital toplum"
veya "süper akıllı toplum" (Toplum 5.0) ile doruk noktasına ulaşarak,
YZ'nin yaşamın tüm yönlerine yaygın entegrasyonuyla temelden şekillenmektedir.
Yapay zeka, iş dünyasında artan otomasyon ve verimlilik
sağlamaktadır; YZ destekli robotlar ve yazılımlar, rutin görevleri insanlardan
daha hızlı ve doğru bir şekilde yerine getirebilmektedir. Bu durum, işgücü
piyasalarında önemli değişikliklere yol açmakta, işlerin makineler tarafından
yerinden edilmesiyle potansiyel olarak işsizliği artırmakta ve yaygın yeniden
eğitim ihtiyacını doğurmaktadır. YZ'nin yaygınlaşması, işgücü yapısını
değiştirerek ve otomasyonu artırarak ekonomik gücü ve kaynakları daha da yoğunlaştırma
riski taşımakta, potansiyel olarak toplumsal eşitsizliği ve çatışmaları
şiddetlendirebilmektedir.
Yapay zeka sistemleri giderek sosyal işlevleri üstlenmekte,
asistan, uzman, moderatör, arkadaş ve hatta eğitimci olarak insanları
desteklemektedir. YZ botları, sosyal bağlantıları uyarlayarak insan
gruplarındaki işbirliğini önemli ölçüde iyileştirebilirken, otonom güvenlik
sistemleri yerleşik sosyal normları etkileyebilir. YZ, problem çözmeyi
hızlandıran bir sosyal katalizör olarak hizmet edebilir ve bir danışman olarak,
kaynağı bilinse bile tavsiyeleri etkili olabilir. İnsanlar ve YZ sohbet
robotları arasındaki ilişkiler, başlangıçtaki merakdan derin duygusal bağlara
dönüşebilir, kullanıcılar daha iyi sağlık deneyimleyebilir ve sohbetleri
anlamlı ve destekleyici bulabilirler. Çocukların sosyal robotlara uyumu,
savunmasız sosyal gruplarda kullanımlarına ilişkin hem fırsatlar hem de
endişeler doğurmaktadır.
Yapay zeka, çift taraflı bir kılıç olarak, yetenekleri artırırken insan eylemliliğini ve bağlantısını aşındırma potansiyeli taşımaktadır. YZ'nin asistan, arkadaş ve eğitimci olarak işlev görerek insan yeteneklerini artırma, verimliliği artırma ve karmaşık sorunları çözme kapasitesi sergilenmektedir. Ancak aynı zamanda, YZ'nin "insan etkileşimlerini soğutabileceği", "duygusal bağlarda azalmaya" yol açabileceği ve "sosyal izolasyonu" artırabileceği yönünde önemli endişeler dile getirilmektedir.
Dahası, YZ'nin karar alma süreçleri üzerindeki
artan etkisi ve "teknolojik özerklik" potansiyeli , insan
eylemliliğinde ince ama derin bir kaymaya işaret etmektedir; kararların giderek
sadece insanlar tarafından değil, algoritmalar tarafından da alındığı bir
duruma doğru ilerlenmektedir. Bu durum, YZ Devrimi'nin kritik bir paradoksunu
vurgulamaktadır: insan yaşamını kolaylaştırmak ve daha bağlantılı hale getirmek
için tasarlanmış teknolojiler, dikkatli yönetilmezse, temel insani becerilerin
(empati ve sosyal etkileşim gibi) köreldiği, kişisel ilişkilerin zayıfladığı ve
karar alma gücünün yavaş yavaş insan takdirinden algoritmik belirlemeye kaydığı
paradoksal bir sonuca yol açabilir. Bir "süper akıllı toplum" vizyonu
, eşi benzeri görülmemiş bir verimlilik sağlayabilir, ancak otantik insan
deneyimi ve bağlantısı pahasına olabilir. Yapay Zeka Devrimi, giderek otomatize
edilmiş ve akıllı bir dünyada insan olmanın ne anlama geldiğine dair temel bir
yeniden değerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır. Teknolojik ilerlemenin insanlığın refahına
gerçekten hizmet etmesini sağlamak için YZ etiğine (önyargıyı ele almak,
gizliliği korumak, hesap verebilirliği sağlamak ve insan-YZ işbirliğini teşvik
etmek dahil) proaktif ve insan merkezli bir yaklaşım gerekmektedir.
Diğer bir önemli husus, YZ çağında toplumsal kontrolün derinleşmesi ve gizliliğin karşılaştığı zorluklardır. YZ'nin muazzam miktarda bilgiyi toplama, analiz etme ve manipüle etme yeteneği, güç ilişkilerini yeniden şekillendirmekte ve toplumsal düzenin sürdürülmesine veya dönüştürülmesine katkıda bulunmaktadır. Foucault'nun "disiplin ve ceza" kavramlarına açıkça atıfta bulunulması , daha yaygın ve incelikli bir kontrol biçimine işaret etmektedir. Eş zamanlı olarak, gizlilik endişeleri birçok kaynakta sürekli olarak vurgulanmaktadır. YZ'nin, özellikle veri odaklı sistemler, kişiselleştirilmiş içerik algoritmaları ve gözetim teknolojileri aracılığıyla yaygın entegrasyonu, davranışsal tahmin, sosyal profilleme ve ince sosyal mühendislik için eşi benzeri görülmemiş mekanizmalar yaratmaktadır.
Bu,
geleneksel devlet veya şirket kontrol biçimlerinin ötesine geçerek, bireysel
seçimleri, kolektif normları ve hatta siyasi söylemi şekillendirebilen daha
yaygın, çoğu zaman görünmez bir algoritmik etki alanına ulaşmaktadır. Veri
toplama ve analizinin kolaylığı, YZ sistemlerinin bir tür "teknolojik
özerklik" geliştirme potansiyeliyle birleştiğinde , güç dinamikleri için
yeni bir sınır yaratmakta ve bireysel özgürlük, demokratik hesap verebilirlik
ve manipülasyon potansiyeli hakkında ciddi sorular ortaya çıkarmaktadır. Yapay
Zeka Devrimi, bireysel gizlilik ve özerklik için önemli tehditler oluşturmakta,
güçlü düzenleyici çerçevelerin acil olarak geliştirilmesini, şeffaf ve
denetlenebilir YZ sistemlerinin uygulanmasını ve kamuoyunun farkındalığının ve
dijital okuryazarlığının artırılmasını talep etmektedir. En büyük zorluk,
YZ'nin toplumsal faydaları için muazzam faydalarını kullanırken, istemeden bir
gözetim toplumu yaratmamak veya liberal demokrasilerin temel ilkelerini ve bireysel
hakları baltalamamaktır.
Metin Gemini ile oluşturulmuştur.
Kaynaklar:
I. Sanayi Devriminde Teknolojik Gelişmenin Rolü, Nuri Erkin BAŞER, Doktora Tezi
Yapay Zekâ ile Toplumsal Dönüşüm: Sosyolojik Perspektif, Arif Akbaş
Dördüncü Sanayi Devriminin Emek Piyasaları Üzerine Etkisi, Abdullah Arslan, Yüksek Lisans Tezi
Endüstri 4.0 Teknolojilerinin ve Endüstri 4.0’ın Üretim ve
Tedarik Zinciri Kapsamındaki Etkileri: Teorik Bir Çerçeve, Yasemin Gedik
Sanayi Devrimi'nin İnsanlık Tarihine Etkileri, Sayem, Yaşam
Boyu Eğitim Merkezi
Enformasyon Toplumu ve Toplumsal Değişim Sürecinde Sosyal
Medya, N. Filiz İrge, Akdeniz İletişim
Dergisi
Toplum 5.0: İnsan Merkezli Toplum, Dr. Nilgün Demirci Celep
🔎Askeri Devrim Yeni
🔎Enformasyon Teknolojisi Devrimi
🔎Yapay Zeka Yeni