5 Ağustos 2025 Salı

Teknolojik Devrimler

Teknolojik gelişmeler, belli alanlardaki teknik süreçleri aşan toplumsal değişime de neden olmaktadır. Her ardışık teknolojik devrim, döneminin ihtiyaçlarına çözüm üretirken, toplumsal düzenin de değişmesine yol açmıştır. Aslında bu döngü çok yönlü işlemektedir.  Bilim insanları, sanatçılar, düşünürler, siyasetçiler bulundukları ağda etkileşim içinde ve bazen sıçrama anlarında devrimlerin oluşmasında rol almaktadırlar. 

Okuma Atlası'nda bu süreci başlıklar halinde bir araya getirmekteki amaç, felsefe ve sanat alanındaki yansımaları dahil bu değişimin etkilerini düşünmek ve anlama çabasına başlangıç oluşturmaktır.

B.Berksan

Tüm devrimlerde ortak bir tema, teknolojik değişimin hızlanan temposudur; bu da giderek daha hızlı toplumsal adaptasyonu gerektirmektedir. Endüstri 4.0, "önceki sanayi devrimlerine kıyasla çok daha hızlı teknolojik gelişmelerle" açıkça belirtilmektedir. Enformasyon Devrimi, "toplumsal dönüşüm biçimlerine olağanüstü bir hız" kazandırmıştır. Endüstri 4.0'ın tetiklediği "eşi benzeri görülmemiş değişim hızı", insanlarda hem heyecan hem de korku uyandırmaktadır. Bu eğilim, yüzyılları kapsayan değişimlerden on yıllar içinde gerçekleşen değişimlere doğru bir geçişi işaret etmekte, toplumsal kurumlar ve bireysel uyum kapasiteleri üzerinde büyük bir baskı oluşturmaktadır.

Benzersiz özelliklerine rağmen, her devrim, yeni biçimlerde de olsa, belirli temel sosyolojik sorunları tutarlı bir şekilde üretmiş veya şiddetlendirmiştir.

  • Eşitsizlik: Askeri Devrim, "asker-yurttaşlık" aracılığıyla bazı sınıf çizgilerini bulanıklaştırırken, mevcut hiyerarşileri ortadan kaldırmamıştır. Sanayi Devrimi, toplumu yeni sınıflara (burjuvazi ve proletarya) ayırmış, servet ve güçte büyük eşitsizliklere yol açmış, yaygın işçi sömürüsü ve düşük ücretler ortaya çıkarmıştır. Enformasyon Devrimi, dijital erişim ve okuryazarlığa dayalı yeni eşitsizlik biçimleri getirmiştir (bilginin baskın bir değer olduğu tartışmasında ima edilmektedir ). Endüstri 4.0 ve Yapay Zeka Devrimi'nin, beceri yanlısı teknolojik değişim ve işverenler için azalan işgücü maliyetleri nedeniyle gelir eşitsizliğini önemli ölçüde artırması beklenmektedir.

  • Güç Dinamikleri ve Kontrol: Askeri Devrim, güçlü, merkezi ulus-devletlerin yükselişine ve askeri bürokrasilerin güçlenmesine yol açmıştır. Sanayi Devrimi, sermaye sahiplerinin (burjuvazi) üretim araçları üzerindeki gücünü artırmış ve işçilerin yaşamları üzerinde büyük bir kontrol sağlamıştır. Enformasyon Devrimi, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ve küresel ağların oluşumuyla yeni kontrol biçimlerini mümkün kılmıştır. Yapay Zeka Devrimi, veri toplama, analiz etme ve manipüle etme yetenekleri aracılığıyla güç ilişkilerini yeniden şekillendirmekte, algoritmik kontrol ve gözetim yoluyla toplumsal kontrolün derinleşmesine yol açmaktadır.

İnsan-teknoloji ilişkisi de her devrimde önemli ölçüde evrimleşmiştir. Askeri Devrim'de, teknoloji (silahlar, organizasyon) devletin ve ordunun bir uzantısı haline gelmiş, "asker-yurttaş" kavramını ortaya çıkarmıştır. Sanayi Devrimi, insanı makine sistemlerine entegre etmiş, işçileri fabrika ortamında makinelerle birlikte çalışmaya zorlamıştır. Enformasyon Devrimi, teknolojik aygıtların "beni tanıyan nesnelerden, beni temsil eden nesnelere, hatta ben olan nesnelere" dönüştüğü, kişisel teknolojik aygıtların yaygınlaştığı bir döneme girmiştir. Endüstri 4.0 ve Yapay Zeka Devrimi, insan-makine etkileşimini daha da derinleştirmekte, siber-fiziksel sistemler aracılığıyla fiziksel ve dijital dünyaları birleştirmekte ve YZ'nin insan yeteneklerini artırırken aynı zamanda sosyal izolasyon ve duygusal bağlarda azalma riskleri taşıdığı bir noktaya ulaşmaktadır. Bu, teknolojinin sadece bir araç olmaktan çıkıp, insan kimliğinin ve sosyal deneyimin ayrılmaz bir parçası haline geldiği karmaşık bir ilişkiyi göstermektedir.

Bilgi, enformasyon ve eğitimin dönüşümü de tüm devrimlerde merkezi bir rol oynamıştır. Askeri Devrim, askeri bürokrasinin güçlenmesi ve bilimsel-teknik bilginin  yükselişiyle, bilginin üretim ve yayılımında önemli bir değişime yol açmıştır. Sanayi Devrimi, bilimsel yöntemin ve rasyonel düşünmenin önemini artırmış, teknolojik gelişmeleri etkilemiştir. Enformasyon Devrimi, bilginin miktarında ve erişilebilirliğinde "bilgi patlaması"na yol açmış, ancak aynı zamanda bilginin doğruluğunu doğrulama zorluklarını da beraberinde getirmiştir. Endüstri 4.0 ve Yapay Zeka Devrimi, sürekli eğitimi ve dijital okuryazarlığı hayati hale getirerek, yüksek vasıflı işgücüne olan talebi artırmıştır. Bu devrimler, bilginin ve eğitimin toplumsal ve ekonomik değerini sürekli olarak yeniden tanımlamış, öğrenme ve adaptasyonun sürekli bir süreç haline geldiği bir topluma doğru ilerlemeyi zorunlu kılmıştır.

Yapay Zeka (YZ) Devrimi, bilgisayarların daha önce yalnızca insan zekasına özgü görevleri yerine getirmesini sağlayan gelişmiş YZ, makine öğrenimi ve otonom sistemlerin hızlı gelişimiyle yönlendirilmektedir. YZ sistemleri artık teşhis koyabilir, karmaşık kararlar alabilir ve robotik bedenleri kontrol edebilir. "Düşünen makinelerin" bu potansiyel gücü, başlangıçta askeri uygulamalar için dikkat çekmiş, ancak o zamandan beri sağlık, ekonomi, ticaret, tarım ve eğitim dahil olmak üzere neredeyse her sektöre nüfuz etmiştir. Toplumun dijital dönüşümü, "dijital toplum" veya "süper akıllı toplum" (Toplum 5.0) ile doruk noktasına ulaşarak, YZ'nin yaşamın tüm yönlerine yaygın entegrasyonuyla temelden şekillenmektedir.

(Toplum 5.0 kavramı ilk olarak Japonya’nın 5. Bilim ve Teknoloji Temel Planı’nda dile getirilmiştir. Organizasyon sırasında bu kavram, siber alan (sanal dünya) ve fiziksel alanın (gerçek dünya) tümleşik hale getirilmesiyle gelecekte şekillenmesi istenilen toplum modeline işaret ettirilmiş, ulaşılması amaçlanan bu ideal toplum modeli de ‘‘süper akıllı toplum’’ ifadesiyle tanımlanmıştır. )

Yapay zeka, iş dünyasında artan otomasyon ve verimlilik sağlamaktadır; YZ destekli robotlar ve yazılımlar, rutin görevleri insanlardan daha hızlı ve doğru bir şekilde yerine getirebilmektedir. Bu durum, işgücü piyasalarında önemli değişikliklere yol açmakta, işlerin makineler tarafından yerinden edilmesiyle potansiyel olarak işsizliği artırmakta ve yaygın yeniden eğitim ihtiyacını doğurmaktadır. YZ'nin yaygınlaşması, işgücü yapısını değiştirerek ve otomasyonu artırarak ekonomik gücü ve kaynakları daha da yoğunlaştırma riski taşımakta, potansiyel olarak toplumsal eşitsizliği ve çatışmaları şiddetlendirebilmektedir.

Yapay zeka sistemleri giderek sosyal işlevleri üstlenmekte, asistan, uzman, moderatör, arkadaş ve hatta eğitimci olarak insanları desteklemektedir. YZ botları, sosyal bağlantıları uyarlayarak insan gruplarındaki işbirliğini önemli ölçüde iyileştirebilirken, otonom güvenlik sistemleri yerleşik sosyal normları etkileyebilir. YZ, problem çözmeyi hızlandıran bir sosyal katalizör olarak hizmet edebilir ve bir danışman olarak, kaynağı bilinse bile tavsiyeleri etkili olabilir. İnsanlar ve YZ sohbet robotları arasındaki ilişkiler, başlangıçtaki merakdan derin duygusal bağlara dönüşebilir, kullanıcılar daha iyi sağlık deneyimleyebilir ve sohbetleri anlamlı ve destekleyici bulabilirler. Çocukların sosyal robotlara uyumu, savunmasız sosyal gruplarda kullanımlarına ilişkin hem fırsatlar hem de endişeler doğurmaktadır.

Yapay zeka, çift taraflı bir kılıç olarak, yetenekleri artırırken insan eylemliliğini ve bağlantısını aşındırma potansiyeli taşımaktadır. YZ'nin asistan, arkadaş ve eğitimci olarak işlev görerek insan yeteneklerini artırma, verimliliği artırma ve karmaşık sorunları çözme kapasitesi sergilenmektedir. Ancak aynı zamanda, YZ'nin "insan etkileşimlerini soğutabileceği", "duygusal bağlarda azalmaya" yol açabileceği ve "sosyal izolasyonu" artırabileceği yönünde önemli endişeler dile getirilmektedir. 

Dahası, YZ'nin karar alma süreçleri üzerindeki artan etkisi ve "teknolojik özerklik" potansiyeli , insan eylemliliğinde ince ama derin bir kaymaya işaret etmektedir; kararların giderek sadece insanlar tarafından değil, algoritmalar tarafından da alındığı bir duruma doğru ilerlenmektedir. Bu durum, YZ Devrimi'nin kritik bir paradoksunu vurgulamaktadır: insan yaşamını kolaylaştırmak ve daha bağlantılı hale getirmek için tasarlanmış teknolojiler, dikkatli yönetilmezse, temel insani becerilerin (empati ve sosyal etkileşim gibi) köreldiği, kişisel ilişkilerin zayıfladığı ve karar alma gücünün yavaş yavaş insan takdirinden algoritmik belirlemeye kaydığı paradoksal bir sonuca yol açabilir. Bir "süper akıllı toplum" vizyonu , eşi benzeri görülmemiş bir verimlilik sağlayabilir, ancak otantik insan deneyimi ve bağlantısı pahasına olabilir. Yapay Zeka Devrimi, giderek otomatize edilmiş ve akıllı bir dünyada insan olmanın ne anlama geldiğine dair temel bir yeniden değerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır. Teknolojik ilerlemenin insanlığın refahına gerçekten hizmet etmesini sağlamak için YZ etiğine (önyargıyı ele almak, gizliliği korumak, hesap verebilirliği sağlamak ve insan-YZ işbirliğini teşvik etmek dahil) proaktif ve insan merkezli bir yaklaşım gerekmektedir.

Diğer bir önemli husus, YZ çağında toplumsal kontrolün derinleşmesi ve gizliliğin karşılaştığı zorluklardır. YZ'nin muazzam miktarda bilgiyi toplama, analiz etme ve manipüle etme yeteneği, güç ilişkilerini yeniden şekillendirmekte ve toplumsal düzenin sürdürülmesine veya dönüştürülmesine katkıda bulunmaktadır. Foucault'nun "disiplin ve ceza" kavramlarına açıkça atıfta bulunulması , daha yaygın ve incelikli bir kontrol biçimine işaret etmektedir. Eş zamanlı olarak, gizlilik endişeleri birçok kaynakta sürekli olarak vurgulanmaktadır. YZ'nin, özellikle veri odaklı sistemler, kişiselleştirilmiş içerik algoritmaları ve gözetim teknolojileri aracılığıyla yaygın entegrasyonu, davranışsal tahmin, sosyal profilleme ve ince sosyal mühendislik için eşi benzeri görülmemiş mekanizmalar yaratmaktadır. 

Bu, geleneksel devlet veya şirket kontrol biçimlerinin ötesine geçerek, bireysel seçimleri, kolektif normları ve hatta siyasi söylemi şekillendirebilen daha yaygın, çoğu zaman görünmez bir algoritmik etki alanına ulaşmaktadır. Veri toplama ve analizinin kolaylığı, YZ sistemlerinin bir tür "teknolojik özerklik" geliştirme potansiyeliyle birleştiğinde , güç dinamikleri için yeni bir sınır yaratmakta ve bireysel özgürlük, demokratik hesap verebilirlik ve manipülasyon potansiyeli hakkında ciddi sorular ortaya çıkarmaktadır. Yapay Zeka Devrimi, bireysel gizlilik ve özerklik için önemli tehditler oluşturmakta, güçlü düzenleyici çerçevelerin acil olarak geliştirilmesini, şeffaf ve denetlenebilir YZ sistemlerinin uygulanmasını ve kamuoyunun farkındalığının ve dijital okuryazarlığının artırılmasını talep etmektedir. En büyük zorluk, YZ'nin toplumsal faydaları için muazzam faydalarını kullanırken, istemeden bir gözetim toplumu yaratmamak veya liberal demokrasilerin temel ilkelerini ve bireysel hakları baltalamamaktır.

Metin Gemini ile oluşturulmuştur.

Kaynaklar: 

I. Sanayi Devriminde Teknolojik Gelişmenin Rolü, Nuri Erkin BAŞER, Doktora Tezi

Yapay Zekâ ile Toplumsal Dönüşüm: Sosyolojik Perspektif, Arif Akbaş

Dördüncü Sanayi Devriminin Emek Piyasaları Üzerine Etkisi, Abdullah Arslan, Yüksek Lisans Tezi

Endüstri 4.0 Teknolojilerinin ve Endüstri 4.0’ın Üretim ve Tedarik Zinciri Kapsamındaki Etkileri: Teorik Bir Çerçeve, Yasemin Gedik

Sanayi Devrimi'nin İnsanlık Tarihine Etkileri, Sayem, Yaşam Boyu Eğitim Merkezi

Enformasyon Toplumu ve Toplumsal Değişim Sürecinde Sosyal Medya,  N. Filiz İrge, Akdeniz İletişim Dergisi

Toplum 5.0: İnsan Merkezli Toplum, Dr. Nilgün Demirci Celep

🔎Askeri Devrim Yeni

🔎Sanayi Devrimleri

🔎Enformasyon Teknolojisi Devrimi

🔎Endüstri 4.0

🔎Yapay Zeka  Yeni